Çok haylaz bir öğrenciydim. Aklım fikrim okuldan değil ama dersten kaçmaktı! Tiyatroyla uğraşırdım. Bunu bilen öğretmenlerim; “Haydi bir taklit yap da bizi güldür” derlerdi. Ben de; “Hocam bir hazırlanıp, geleyim” diyerek sınıftan çıkar bir daha da derse dönmezdim! Nöbetçi olduğum günlerde; “Müdür çağırıyor” diyerek arkadaşlarımı sınıflardan toplar, atari oynamaya dışarı çıkardık. Bir kere de 1 Nisan’da okulda olağanüstü hal ilan ettim; öğretmenlerin çayına müshil kattık, kapıları yağladık ve su savaşı yaptık. İnanılmaz bir gündü.